Edirne İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Meriç İlçesi


TARİH
   İlçede, tarih öncesi devirlerinden beri insan yaşar. İlçenin tarihi, yazı bilen Traklarla başlar. İlçemiz ilkçağda Trak Krallıklarıyla Pers-Büyük İskender ve Büyük Roma İmparatorlukları sınırları içindeydi. Ortaçağda, 10. yüzyıla kadar Bizans İmparatorluğu'na bağlı kaldı. 14.yüzyıl ortalarında Osmanlı Türkleri'nin eline geçti. İlçeyi alan birliğin komutanı, Hacı İlbey’di. Yüzyıllarca düşman saldırısından uzak yaşayan ilçe, 19.yüzyılın birinci ve ikinci yarılarında Rusların eline geçti. Birinci Balkan Savaşı'ndan sonra Bulgarlar ve Birinci Dünya Savaşı ertesinde Yunanlılar ilçeyi aldılar. 1920 yılında Yunanlılar, Meriç nehrini geçerek Doğu Trakya'ya girmek istediler. 60.Tümene bağlı birliklerimiz ilçeyi bir süre savundu. İki yıl kadar süren Yunan işgali, Büyük Zafer’den sonra sona erdi. Silahlı Kuvvetlerimiz, 19 Kasım 1922 tarihinde ilçeyi geri aldı.
   İlçenin köyleri Sofulu ve Uzunköprü'ye bağlı idi. Balkan Savaşında Sofulu elden çıkınca burası sınır toprağı oldu. 1913 yılında Kavaklı adı ile İlçe kuruldu. Bazı kitaplar ve haritalarda Büyükdoğanca Köyü yerine halen Kavaklı İlçesi geçmektedir. Daha sonra merkez durumunda olan Büyükdoğanca Köyü Şubat 1936 yılında İlçe merkezi oldu. İlçenin Kavaklı adı da Meriç olarak değiştirildi.
İlçenin adı Meriç ırmağından gelmektedir. Meriç ırmağı İlçeyi Yunanistan'dan ayırmaktadır.
COĞRAFYA
   İlçe, ilimizin orta kısmında ve Lalapaşa yaylasının güney batı köşesindedir. Doğuda Uzunköprü ilçesi, batı ve kuzeyde Yunanistan, güneyde İpsala ilçesiyle komşudur. Yüzölçümü 448 km2’dir. Meriç’in Merkez İlçe’ye uzaklığı 93 km’dir.
   İlçede dağ yoktur. En yüksek yeri, yükseltisi 130 metre kadar olan Karayayla Tepesidir. İlçenin büyük kısmı, Doğu Trakya Yontukdüzü denen aşınmış yayla üzerindedir. Dalgalı düzlük görünümündeki, bu yaylanın ilçeyi de içeren kuzey bölümüne Lalapaşa Yaylası denir. İlçenin en büyük vadisi, Meriç Nehri’ninkidir. İkinci büyük vadi ise Ergene Irmağı'na ait olandır. İlçenin kapladığı yayla parçasında üç dere ile kollarının küçük vadileri de vardır. Meriç nehrinin ilçede kalan vadi yamaçları az, Ergene Irmağı'nınki çok eğimlidir. Kuzeyde Meriç Nehri vadi tabanı, Akçadam Ovası adıyla tanınır. İlçenin büyük akarsuları, adı geçen nehir ve ırmaktır. Edeköy ve Küplü Ovaları da Meriç Nehri vadi tabanına ait düzlüklerdir. Seddelerle, zararlı su taşkınlarından korunmuşlardır. Üç dere ile kolları, ilçenin diğer akarsularıdır. İlçe, Akdeniz ikliminin Trakya Geçit Tipi alanındadır. Bu iklim sert bir kara iklimidir. Yazlar, genellikle sıcak ve kurak geçer. Kışlar, soğuk ve az yağışlıdır. Güz yağışları ilkbaharınkinden fazladır. Rüzgarlar, daha çok kuzey yönlerden ve orta şiddette eser. İlçe yağış bakımından yarı nemlidir. Doğal bitki örtüsü, kuru ormandır. Eskiden ilçenin kuzey batısıyla güney kısımlarını örten ormanlar ortadan kaldırılmış ve yerinde bozkır oluşmuştur. Bu bozkır, tarla ve otlak olarak kullanılır. Orman kalıntısı ağaçlıklara rastlanabilir. Akdeniz iklimine özgü katran ardıcı adlı ağaççık görülebilir. Maki denen örtüye ait bu ağaççığın yaşaması, ilçeyi Akdeniz iklimi, Marmara Tipinin de etkilediğini gösterir.
EKONOMİ
   İlçemizin genel olarak geçim kaynağı çiftçilik ve hayvancılıktır. Ergene ve Meriç Nehirlerinin geçtiği ve birçok baraj ve göletlerle sulanan verimli arazilerde çiftçilik yapılmaktadır.